Artık teknolojik gelişmelerin birçoğunun temelinde yapay zeka bulunmakta. Finans, tıp ve sağlık, tarım, navigasyon, eğitim, savunma sanayi gibi alanlardaki kullanımların yanısıra dış ticarette de otomasyon ile verimlilik artışı ve karar alma süreçlerini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalar yapılmakta.
Yapay zeka, dış ticaret satış ve pazarlama bölümleri için müşteri analizi, tedarikçi seçimi, müşteri davranışlarının tahmini, pazar araştırması gibi alanlarda hedef kitlenin daha iyi anlaşılarak yol alınmasını sağlıyor.
Operasyon kısmında da, lojistik ve tedarik zinciri, envanter ve stok yönetimi, risk yönetimi, talep tahmini ve ilişkilerin yönetimi gibi açılardan önemli. Müşteri memnuniyetinde de chatbotlar, sanal asistanlar bu anlamda büyük destek.
Dış ticaretin ödeme yöntemlerinden biri olan akreditifin yapay zekayla entegrasyonu ile ilgili de çalışmalar yapılmakta. Akreditif hem ithalatçıyı hem de ihracatçıyı koruyan bir yöntem. Ancak rezerv konularında (discrepancy), vesaik hazırlamada ve incelemede sıkıntılar yaşandığı ve biraz da çağımız hızına yetişemediği, hantal kaldığı için ülkemizde ve dünyada kullanım oranı düşmekte. Blokchain teknolojisini kullanarak ticaretin finansmanı sürecini dijitalleştirmeye yönelik çalışmalar zaten bir süredir devam etmekte.
Akıllı sözleşmelerin (smart contracts) güvenli bir şekilde uygulanmasını sağlayan Dağıtık Defter Teknolojisi (DLT Distributed Ledger Technology), akreditiflerin dijitalleştirilmesinde önemli bir rol oynamakta. Konşimentoların da dijitalleştirilmesine yönelik çalışmalar devam etmekte. Kıymetli evrakların dijitalleşmesine yönelik hukuksal düzenlemelerin son dönemlerde dünyada ivme kazanması da önemli. Ancak tam dijitalleşmeden henüz uzağız ve otomasyon önemli bir adım olsa da süreçler insan müdahalesi gerektirmekte.
Yapay zeka teknolojilerinin dış ticarette akreditif işlemlerinin daha etkin, hızlı ve güvenilir bir şekilde yürütülmesine büyük katkı sağlayacağı aşikar; ihracatçının sevkiyat sonrası belgeleri hazırlayıp bankaya ibrazı, bankanın (yada bankaların) vesaik incelemesi, vesaikin fiziksel olarak ithalatçının bankasına gönderilmesi birkaç haftalık bir süreç.. Bankaların uzun ve hataya açık olabilecek, emek yoğun, manuel olarak belge inceleme sürecinin yerini, yapay zeka tabanlı yazılımların alması ve dijital belgelerle yol alınması akreditif sürecini oldukça kısaltacaktır.
Akreditiflerde yapay zeka ve derin öğrenmenin insan kontrollerinin yerini almasına yönelik çalışmalarda ilk adım, belgelerin dijitalleştirilmesi yani kağıt belgenin dijital forma dönüştürülmesi. Belgelerin taranması ile bilgisayarın bu taranan belgenin içeriğini anlaması için OCR-Optik Karakter Tanıma (Optical Character Recognition) teknolojisiyle belgedeki kelimeler tanınarak, belge içeriği çıkarılır.
Yazılım robotlarının çalışanların eylemlerini birebir öğrenip taklit ettiği RPA-Robotik Süreç Otomasyonu (Robotic Process Automation) uygulaması ile OCR’nin birlikte kullanılmasıyla belge görüntüsünden ithalatçı, ihracatçı ünvanı, tarih, para birimi, tutar gibi bilgiler çıkarılır. Bu bilgilerin akreditifle eşleşip eşleşmediği gibi basit kontroller otomatikleştirilebilir. Yine de bu vesaik inceleme sürecinde bir insanın aktif olarak yer alması gerekmekte. Akreditifteki karmaşık talimatlar için ise NLP-Doğal Dil İşleme (Natural Language Processing) ve ML-Makine Öğrenimi (Machine Learning) gerekiyor. Derin öğrenmede (Deep learning) ise makine öğreniminin aksine, verileri işlemek için insan müdahalesine gerek bulunmamakta, yani derin öğrenmenin diğer gelişmiş yapay zeka teknolojileriyle birlikte kullanılmasıyla, akreditif vesaik incelemesindeki kompleks süreçler otomatikleştirilebilir, insan hatası ve süreçleri azaltılabilir.
Bu sistemler ile ayrıca kara para aklamayı önleme (AML Anti-Money Laundering) ve müşterini tanı (KYC Know your customer) gibi uygulamalarda da otomasyon sağlanabilir.
Örneğin Conpend’in TRADE AI uygulaması, BAFT (Bankers Association for Finance and Trade), AML (Anti-Money Laundering) ve OFAC (Office for Foreign Assets Control) düzenlemelerine göre, yapay zeka kullanarak akreditif belgelerini UCP 600 ve ICC standartlarına göre otomatik olarak analiz üzerine çalışmaktadır.
Yapay zekanın dış ticarette ve akreditif süreçlerinde daha yaygın ve etkin bir şekilde kullanımının, sektördeki tüm paydaşlara önemli avantajlar sunacağı ve gelecekte daha verimli, güvenilir ve hızlı işlem süreçlerine kapı aralayacağı aşikar.
Ancak yapay zekanın akreditif işlemlerinde tam anlamıyla uygulanabilmesi için, daha büyük veri setlerine ve daha gelişmiş algoritmalara ihtiyaç bulunmakta. Ayrıca, bu sistemlerin entegrasyonu ve kullanıcıların yeni teknolojilere uyum sağlaması için eğitim ve destek hizmetlerinin artırılması önem taşıyor.